AlıntıGüncel YazılarTüm YazılarYazi Atlasi

O’ndan Bir Hatıra: Misvak

Sahabe-i Kiram Efendilerimizin anlattıklarına göre Allah Rasulü s.a.v. gece gündüz sürekli misvak kullanmıştır. Özellikle eve girdiğinde, uyumadan önce, namaza çıkmadan önce mutlaka misvak kullanmıştır.

Alimlerimiz, Sünnet-i Seniyye’ye uymaktan maksadın Allah Tealâ’nın rızasına ve Efendimiz s.a.v.’in şefaatine nail olmak olduğunu bildirmişlerdir. Bizim için “Üsve-i Hasene / En Güzel Örnek” olan Efendimiz s.a.v.’in birçok sünneti günümüzde ya unutulmuş ya da çok az kimse tarafından uygulanmaktadır. Unutulmuş sünnetleri yeniden ihya etmek hem kendi kulluğumuz hem de dine hizmet bakımından çok önemlidir. Allah Rasulü s.a.v. şöyle buyurmuştur:

“Kim sünnetimi ihya ederse (diriltir, ayağa kaldırırsa) beni ihya etmiş olur. Kim beni ihya ederse cennette benimle beraberdir.”

Unutulmaya yüz tutmuş sünnetlerden biri de misvaktır. Kaynaklardan Habib-i Kibriya s.a.v.’in sürekli misvak kullandığını ve ashabına da ısrarla tavsiye ettiğini öğreniyoruz:

“Ümmetime sıkıntı olacağından endişe etmeseydim, onlara her namaz vaktinde misvak kullanmalarını emrederdim.” (Buharî; Müslim)

Diğer bir rivayette ashabın misvak kullanmadan Hz. Peygamber s.a.v.’in huzuruna çıkınca şöyle dediği kaydedilmiştir:

“Benim yanıma dişleriniz sararmış halde geliyorsunuz. Misvak kullanın. Şayet ümmetime zorluk çıkaracak olmasaydım her namazda abdest almalarını farz kıldığım gibi misvak kullanmalarını da farz kılardım.” (Müsned)

Bu ve benzeri hadis-i şeriflere istinaden alimlerimiz misvak kullanmanın müekked sünnet olduğunda ittifak etmişlerdir.

Misvak nedir?

Misvak, “ovmak” anlamındaki “sevk / sivâk” kökünden türemiş bir kelimedir. “Dişleri ovma, temizleme aracı” manasına gelir. Efendimiz s.a.v.’in kullandığı ve kullanılmasını istediği misvak “erâk” denilen ağacın lifli çubuklarıdır. Erak ağacı Kuzey Afrika, Sudan, Mısır’ın Saîd bölgesi, Arap yarımadası, İran ve Hindistan’ın ekvatoral bölgelerinde yetişmektedir. Genellikle 1-2 metre yükseklikte, dikensiz bir çalı veya ağaççık biçimindedir.

Ebu Hayra es-Subah r.a.’tan gelen bir rivayette şöyle denilmektedir:

“Biz bir topluluğun içindeyken Allah Rasulü geldi. Bizlere misvak olarak kullanmamız için erak ağacı dalları verdi. Biz de ‘Ya Rasulallah, cerîd ağacını kullanıyorduk. Bundan sonra senin verdiğin bu ağacı kullanacağız’ dedik.” (Mecmau’z-Zevâid)

Hiç şüphesiz Allah Rasulü’nün her işinde bir hikmet olduğu gibi, O’nun özellikle misvak olarak erâk ağacını kullanmasının da hikmetleri vardır. Araştırmalar neticesinde misvakın, dişleri güçlendiren ve çürümeyi önleyen, lekelere karşı etkili, dişlerin parlamasını sağlayan, antiseptik özelliği olan, diş etlerini sıkılaştıran, ağız içi asit salgısını dengeleyen, iltihap kurutucu, dişleri beyazlatıcı maddeler içerdiği tespit edilmiştir. Aslında bilimsel araştırmalara ihtiyaç olmadan da hem Efendimiz s.a.v.’in hadis-i şeriflerinden hem de alimlerimizin kitaplarından misvakın faydalarının bilindiğini görüyoruz. Klasik kaynaklar misvakın ağız kokusunu giderdiğini, baş ağrısını teskin ettiğini kaydeder. Ayrıca dişlere mukavemet verdiği, gözün kuvvetli ve berrak görmesini sağladığı, mide hazmını kolaylaştırdığı, bedene kuvvet verdiği, konuşma fesahat ve belagatini artırdığı, hafızayı ve aklı güçlendirdiği belirtilir.

Alimlerimiz erak ağacının dışında hurma ve zeytin ağacından da misvak yapılabileceğini söylemişlerdir. Fakat öncelikle erak, o yoksa hurma, o da yoksa zeytin ağacı kullanılmalı demişlerdir.

Her daim misvak

Sahabe-i Kiram Efendilerimizin anlattıklarına göre Allah Rasulü s.a.v. gece gündüz sürekli misvak kullanmıştır. Özellikle eve girdiğinde, uyumadan önce, namaza çıkmadan önce mutlaka misvak kullanmıştır. Nitekim Hz. Aişe r.anha validemize Allah Rasulü’nün eve ilk geldiği zaman ne yaptığı sorulduğunda şöyle cevap vermiştir:

“Allah Rasulü eve girdiğinde ilk önce dişlerini misvaklardı.” (Müslim; Ebu Dâvud)

Hz. Huzeyfe r.a., Efendimiz s.a.v.’in geceleyin bile misvak kullandığına dair şu hadisi rivayet etmektedir: “Allah Rasulü gece namaza kalktığında mutlaka misvak kullanırdı.”(Ebu Dâvud)

Bir seferinde Rasulullah s.a.v.’in evinde geceleyen İbn Abbas r.a. anlatıyor:

“Gecenin sonuna doğru Hz. Peygamber kalkarak dışarı çıktı, gökyüzüne baktı ve Âl-i İmran suresindeki ‘Şüphesiz ki göklerle yerin yaradılışında gece ile gündüzün gelip geçişinde akıl sahipleri için alınacak ibretler vardır.’ ayetinden ‘Bizi cehennemin azabından koru.’ (Âl-i İmran, 190-191) cümlesine kadar okudu. Sonra eve dönerek misvak kullandı ve abdest aldı. Daha sonra kalkarak namaz kıldı ve uzandı. Bir müddet sonra tekrar kalkarak dışarı çıktı, semaya tekrar baktı ve yine bu iki ayeti okudu. Sonra tekrar dönerek misvak kullandı, abdest aldı ve iki rekât namaz kıldı.” (Müslim)

Son nefeste bile

Hz. Aişe r.anha validemiz anlatıyor:

“Kardeşim Abdurrahman, Peygamber’in huzuruna girdi. Ben, Hz. Peygamber’i göğsüme dayamıştım. Abdurrahman’ın yanında kullandığı yaş bir misvak vardı. Rasulullah yüzünü ona çevirip uzunca baktı. (Onu istediğini anladım.) Abdurrahman’dan misvakı aldım, kullanılmış yerini kestim, silkeledim, su ile ıslattım. Sonra hazırladığım bu misvakı Peygamber’e verdim. Dişlerini misvakladı. Ben Rasulullah’ın daha önce bu kadar güzel misvak kullandığını görmedim. Rasulullah misvaklamayı bitirince, hemen elini ya da parmağını yükselttikten sonra üç defa: “er-Refîki’l-A‘lâ: Yüce Dost” dedi. Bundan sonra Rasulullah vefat etti.” (Buharî)

Misvakla iki rekât namaz

Hz. Aişe r.anha’nın rivayet ettiği bir hadis-i şerifte Allah Rasulü s.a.v. şöyle buyruluyor:

“Misvak kullanmak suretiyle kılınan iki rekât namaz, misvak kullanmaksızın kılınan yetmiş rekât namazdan daha efdaldir.” (Heysemî)

Ashab-ı Kiram ve onların izinde yürüyen Tabiîn ve Allah dostları her daim misvak sünnetini uygulamışlardır. Nitekim İmam Şa’ranî k.s. şöyle anlatır:

“Allah’ın rahmeti üzerine olsun, İmam Şiblî bir gün abdest vakti misvakını bulamamış, orada birisinden bir altın karşılığında bir misvak almış ve onunla dişlerini misvaklamış. Ondan sonra abdest almaya başlamış. Bu kadar yüksek fiyata bu misvakı aldığını görenler hayret edince onlara şöyle cevap vermiş:

– Allah katında dünyanın bir sinek kanadı kadar dahi değeri yoktur. Kıyamet günü Hak Tealâ tarafından bana, ‘Peygamber’in sünnetini ne sebeple yapmadın? Dünya ve içinde bulunan bütün mallar Hak Tealâ nazarında bir sinek kadar bile önemli değilken sen bu dünya malından verip Peygamberi’nin sünnetini neden yerine getirmedin, diye soracak olursa ne cevap vereceğim?”

İlahi rıza için

Misvakı sadece ağzı temizleme aracı olarak görmemek gerekir. Günümüzde bu işi görecek başka vesileler de icat edilmiştir. Bunlar ağız temizliği sünnetini yerine getirmekle birlikte hiç biri misvak sünnetinin yerine geçemez.

Bu noktada tamamen kimyasal maddelerle hazırlanan diş macunlarının sağlık üzerindeki olumsuz etkilerinin tartışıldığını da hatırlayalım. Misvak ise hem fırça olarak hem içerdiği şifalı maddeler bakımından tamamen doğaldır. Hepsi bir yana, misvak Fahr-i Kâinat Efendimiz s.a.v.’in sünneti, hatırası olması dolayısıyla önemlidir, kıymetlidir.

Ebu Abdullah Sübeyhî k.s. şöyle buyurmuştur:

“Allah Tealâ’ya karşı gerçek kulluk, Rasulü’ne tam uymakla ispat edilir. Bu da ahde vefa, O’nun sünnetlerine uygun hareket, mevcut olana rıza, kayıp olana sabretmektir.”

Alimlerimiz, misvak kullanan kişinin maddi ve manevi birçok fayda elde edeceğini, bunlardan bazılarının bu dünyada, bazılarının ahirette olacağını belirtmişlerdir. Kıyamet günü misvak kullananlar için cennet kapılarının açılacağı ve meleklerin şöyle bir nidada bulunacağını bildirmişlerdir: “İşte bunlar, peygamberlerinin emir ve yasaklarına uyarlar. Her daim peygamberlerin hidayet yolu üzeredirler.” (Tahtâvî)

Alıntı: Semerkand Dergisinden Alıntıdır

admin

Soru ve görüşleiriniz için İrtibat: fikiratlasi1@gmail.com

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.