Merhametin Yoksa Kardeş Değilsin
Allahu Teala ve Tekaddes Hazretleri:’Mü’minler ancak kardeştirler. Herhangi bir anlaşmazlıkta kardeşlerinizin arasını düzeltin; birleşin, Allah’tan korkun ki, rahmete şayan olasınız’ buyuruyor. (49/10) Kardeşlerimize, kardeşliğimize sıkı sıkı sarılacağız ve iman kaygısı çekeceğiz. Hasan-ı Basri Hazretleri (k.s): ‘Beni bir kireç ocağına atsalar, deseler ki içine düşersen imanla öleceksin; vallahi hiç tereddütsüz kendimi atarım’ buyuruyorlar. Ahiret kaygısı çekmek çok mühim kardeşlerim; iman köprüsü, çoklarının ayağının altından kaydı da nice veliler imansız olarak gitti. İmansız gitmeyi mucip üç hal var: Birisi: nimet-i islamiyeye şükrü terkedenler imansız ölür. Böylesinin imanı tehlikededir. Anamızdan babamızdan kalmıştır zannetmeyin bu iman. Elhamdülillahi ale’l iman, elhamdülillah ale’l islam, elhamdülillahi ale’t tevfik. Allah’ın tevfikiyle bu imana kavuştuk biz. İkinci: kalbde dünya muhabbetinin hüküm sürmesi. Kalbten dünya muhabbeti sökülünce, oraya zikir konar, Allah muhabbeti konar, Rasulullah muhabbeti konar. Ama sökülüp atılmazsa, kişinin imanı tehlikededir. Üçüncüsü: gücünün yettiğine zulmeden kimsenin imanı da tehlikededir. Bir kediye zulmetmiş bir kadının dünya kadar ibadeti olduğu halde imansız gittiğini biliyoruz hadis-i şeriflerden. Bir köpeğe ayakkabısının topuğuyla su veren kötü halli bir kadının durumunu da biliyoruz.. Köpek ‘Huuuuuuuu’ diyor. Kadın da imana gelip ‘Hu’ diyor. Allah nedamet
verdiği, iman nasib ettiği için cenneti a’laya gidiyor…
Allah’ın mahlukuna şefkat edelim kardeşlerim. İslamiyet iki şeyden ibaret: Birisi Allah’ın emrine ta’zim, diğeri mahlukuna şefkat.. Bir talebe varmış. Yirmi senedir kitap koltuğunda gelir gider ama bir kelime-i vahideyi okumaya gücü yetmezmiş zavallının. Diğer talebeler ona hep güiermiş. Sır gün ulşarrycr çnL-mj, btrg&rik&n köpek görmüş. Hava çok soğuk, kırağılar yağıyor. Cebindeki yiyecekleri eteğine koymuş, köpeği de kucağına almış. Köpeğin anası da gelmiş. Hem ısıtmış hem doyurmuş ikisini de. Köpek doyunca olduğu yerden fırlamış, sabaha kadar ‘Huuuuuuu’ demiş. Talebe de onunla ‘Hu’ demiş. O bildiğimiz bir uğultu değil. Hani ‘Süleyman var Süleymandan içeru’ deriz, ya işte onun gibi. İçinde başka alem var insanın. Ne verildiyse o anda verilmiş ona. Ondan sonra bülbüller gibi şakımaya başlamış bizim talebe..
Ledünni ilim insana çalışmakla verilmez, gayretle olmaz bu iş. Bu ancak ‘men rahime ruhfme’yle olur. İmam Gazali Hazretleri, kitabını yazınca istihareye yatmış ‘Ya Rabbi, kitabımı kabul ettin mi?’ demiş. Cenab-ı Hak buyurmuş ki ‘Ey imam! Kalemi mürekkebe batırıp çıkardığın vakit bir sinek geldi. O mürekkebi emmeye başladı. Merhamet ettin o emsin de ondan sonra yazayım dedin. Emdi bitirdi, yeniden batırdın yazdın. İşte o sineğin hürmetine razı oldum’ Onun için Rabbimizin rızası gücümüzün yettiğine zulmetmememizde saklı kardeşlerim. Sonsuz hayatı tahakkuk ettiren imandır. Ebedi hayatı, ebedi cennette kalmayı, ebedi Allah’ı görmeyi temin eden imandır. Kardeşlik olan yerde şefkat var, merhamet var. Merhametin yok, şefkatin yoksa kardeş değilsin demektir.
Rabbimiz, bizi şefkatten merhametten ayırmasın, zulmetmekten ve zulüm görmekten muhafaza buyursun inşallah. Hamd olsun alemlerin Rabbi olan Allah’a.
[toggle title=”YAZAR HAKKINDA” state=”open” ]Yahyalılı Hacı Hasan EFENDİ (k.s.)[/toggle]