Kayınvalide Sorunlarını Azaltmak İçin Erkek Ne Yapmalı?
Gelin-kayınvalide sorunlarını azaltmak için erkeğin annesine karşı yapması gerekenler:
İlk adım:
Baştan işi sağlama alın. Evlilik öncesi anne ve babanızla oturup ciddi bir konuşma yapın. Bir aile kurulduğunun ve o ailenin reisinin siz olmanız gerektiğini anlatın.
Artık onların küçük çocuğu olmadığınızı ve asla eşinizin yanında sert söz, azar duymak istemediğinizi söyleyin. “Siz beni saymazsanız eşim hiç saymaz. Özellikle eşimin yanında bana değer verdiğinizi gösterin.” deyin. Anneler evlatlarının büyüdüklerini kabul etmekte zorlanıyorlar. Evlenen çocukları üzerinde etkili olmaya çalışıyorlar, bu da erkeğin kendi evini idare etmesini zorlaştırıyor.
İkinci Adım:
Ailenizde karar yetkisinin size ait olması gerektiğini anlatın. Onlara saygı duyduğunuzu; fakat eşiniz ve evliliğiniz ile ilgili kararları sizin vermeniz gerektiğini söyleyin. İyi niyetli de olsa ailenin karışması ilerde pek çok sorunlara sebep oluyor. Bazen kayınpederler çoğunlukla kayınvalideler gelin tarafından sevilmek için çok toleranslı davranabiliyorlar, oğullarının istemediği, rahatsız olduğu pek çok konuda geline destek oluyorlar.
Gelinin gidip geleceği yerler ya da çalışma hayatı gibi konularda, gelinden yana olup oğullarının itirazlarını dikkate almıyorlar. “Biz izin verdik” diyebiliyorlar. Erkek bu kadın dayanışması karşısında yalnız kalabiliyor. Bu durumun risklerini en başta aileniz ile konuşun. Sonunda iki kadının birbirine düşman olma ihtimali yüksektir. Annenizle aynı evde bile yaşıyor olsanız, eşiniz ile ilgili konulara annenizi karıştırmayın. Herkes duracağı yeri bilsin.
Üçüncü adım:
Annenize eşinizi övmeyin. Anneniz de bir kadındır ve kadınların erkeklerden daha fazla yaşadığı kıskançlık sorunundan beri değildir. Hatta oğlunu başka bir kadınla paylaşmak durumunda olduğu için, kıskançlığı oldukça yüksek dozlarda olabilir.
Her ne kadar anne sevgisi ve eş sevgisi çok ayrı şeyler olsa da; anne oğlunun başka bir kadını kendinden daha çok sevme ihtimalini bile sevmez ve rahatsız olur. Bu yüzden anneyi kıskandıracak davranışlardan uzak durmak gerek. Annenizin yanında eşinize fazla muhabbet gösterisinde bulunmayın.
Annenize evlilik öncesi eş adayınızı ve evlilik sürecinde eşinizi çok övmeyin, eşinizin meziyetlerini sayıp dökmeyin. Mesela: Eşiniz istediği kadar güzel yemek yapsın, bunu annenize anlatıp kıskandırmanın kimseye bir faydası yok, o her zaman oğlunun onun yemeklerini daha çok sevdiğini ve beğendiğini düşünmekten mutlu olacaktır. Bırakın öyle bilsin.
Dördüncü Adım:
Annenize eşiniz ya da ailesini savunmayın. Anneler oğulları ile dertleşmeyi, gelinin arkasından konuşmayı severler. Anneniz eşinizi eleştirdiğinde eşinizin iyi yönlerini sayarak, eşinizi annenize sevdirmeye çalışmayın. Bu onu sadece kızdırır ve gelinden iyice soğumasını sağlar. Annenizin eleştirileri karşısında eşinizi savunmanız onun: “el kızını bana tercih ediyor” diye düşünmesine sebep olacak ve işin tuhaf tarafı, size değil geline kızgınlık besleyecektir.
En basitinden bir kaç örnek: Anneniz “eşin pek temiz değil” dedi. “anne ne yapsın çocuklar var, elinden geleni yapıyor, ancak yetişebiliyor” gibi savunma cümlelerine falan başlamayın. “Tamam anne, ben onunla konuşurum, biraz daha temizliğe dikkat etmesini söylerim.” gibi bir cümle kurup geçiştirin. Tabi eşiniz yanınızda yoksa. Eşiniz yanınızdayken anneniz onu eleştirirse durum daha vahim. Bu durumda hiç konuşmamak ve ortamı terk etmek, daha sonra iki kadınla ayrı ayrı konuşmak daha doğrudur.
Beşinci Adım:
Evlendikten sonra annenizi bol bol takdir edin. Özellikle eşinizi eleştirdiği konularda kendi farkının görülmesini istiyor ve takdir bekliyordur. Böyle bir eleştiri karşısında “Anne senin gibi mükemmel bir kadın olması mümkün değil.” “Senin gibi lezzetli yemekler yapamıyor, senin gibi hamarat değil.” gibi içini ferahlatacak bir kaç cümle söylemeniz onu çok rahatlatacaktır. Ve gelinle ilişkisini daha iyi tutacaktır, nasıl olsa gelin geriden geliyor ve onun kadar olamıyor.
Bunlar yalana girmez; aile hayatında böyle şeylerin söylenmesi takdir ve iltifata girer. Kadınlar gerçeği duymaktan çok hoşlanmazlar, onlar sadece duymayı bekledikleri şeyi duymak isterler. Rabbimiz de “anne babaya güzel söz söyleyin” buyuruyor.
Kadınların en çok duymaktan hoşlandıkları “haklısın” sözcüğüdür. Kadınlar her durumda haklı çıkmak isterler, zaten hep haklı olduklarına inanırlar. “Haklısın anne, söylediğin konulara dikkat edeceğim.” Yalnız annenizin sözlerinin klasik bir kadın kıskançlığı olma ihtimali de olduğu için, her dediği şeye dikkat etmeyin. Fakat her sözünü de kulak ardı etmeyin, süzgeçten geçirip bakın öyle karar verin, bazen size evliliğiniz ile ilgili doğru adımları da gösteriyor olabilir.
Altıncı Adım:
Annenize evinizin reisi olduğunuzu gösterin. Erkek annelerinin en büyük korkusu oğullarının gelin tarafından idare edilmesidir. Kadınlar kendi evliliklerinde kocayı idare etmeyi, ona hükmetmeyi pek severler; fakat iş oğullarına geldiğinde oğullarının gelinin emrine girme ihtimalinden bile çok korkarlar.
Oysa kendileri evde kocaları üzerinde otorite olarak, oğullarına çok kötü örnek olmuşlardır; fakat bunun farkında olmazlar. Kocalarını kuzuya çevirmiş kadınlar, oğullarının aslan gibi koca olmasını beklerler. “Erkek dediğin şöyle olmalı, böyle olmalı” diye nutuk atarlar. Kuzu bir baba modeli gören bir erkeğin, aslan gibi koca olması biraz zordur. Bunun için erkeğin özel gayret sarf etmesi ve farkındalığını artırması lâzım.
Pek çok erkek, farkında olmadan kendi ailesinin yanında, karısına biraz sert davranır. Evinde kendi işini yapan hatta eşine yardım eden adam, ailesinin yanına gidince, oturup bekler; karısından bir şeyler yapmasını ister. Evinde emrederek konuşmayan erkek, ailesinin yanında karısıyla daha emrivaki konuşur. Erkek bunu bilinçli yapmadığı için karısı söylediğinde kabul etmez.
Kadınlar da kocalarını ailesinin yanındaki bu değişim haline acayip sinir olurlar. “Evde ne derse desin; ama başkalarının yanında hele ki kayınvalidenin yanında çok iyi davransın isterler.” Çünkü bilirler ki kayınvalide onu kıskanıyor, bu kıskançlığı körüklemek gelinlere keyif verir çoğu zaman. Oysa kıskançlık her zaman karşıdakine zarar verir.
Kayınvalideyi kıskandırmanın kimseye faydası yoktur, tam aksi zararı dokunur. Annelerin, oğlunun evinin reisi olması arzusunda bir sorun yok; fakat bunun için gösterdikleri yol yanlış olabilir. Bu da annenin aklına, hayata doğru noktadan bakıp bakmamasına göre değişir. Huysuz bir anneniz varsa onun “Şuna izin ver buna izin verme, çok para verme, karına çok yüz verme, sert davran, yoksa seni dinlemez.” gibi öğütleri olabilir, bunları sakın ciddiye alıp evlilik hayatınızda uygulamaya çalışmayın. Annelerin, oğullarının geline karşı söz hakkı üstünlüğü olmasını istemelerinde bir sebep de yaşlandıklarında oğullarının evinde kalabilmeleri ve hatırlarının sayılabilmeleri arzusundandır.
Burada önemli olan nokta erkeğin annesini kırmadan, annesinin sözüne bakarak eşine haksızlık etmeden durumu kurtarmasıdır.
Gelin -kayınvalide sorunlarını azaltmak için erkeğin eşine karşı yapması gerekenler:
Birinci Adım:
Annenizin hatalarını kabul edin. Kadınların bu konuda en büyük şikayetleri, kocalarının annelerinin hatalarını görmüyor oluşları.
Erkekler annelerinin hatalarını görürler; fakat eşlerine itiraf etmek istemezler. Erkek annesinin hatasını kabul ederse, eşinin annesine kızgınlığının artacağını düşünür. Oysa kadın, kocası annesini savundukça, hatalarını örtmeye çalıştıkça daha da kızgınlaşır. Bu durumda kadın eşine annesinin hatasını göstermeyi kendine iş edinir. Bu yüzden karınız annenizin hatalarını söylüyorsa, (saygı sınırlarını aşıp hakaret etmeden) eşinizi dinleyin ve annenizin hatalarını kabul edin. Ya da kardeşlerinizin. Konu hep anne üzerinden ağırlıklı gidiyor, ama diğer yakın akrabalar sorun olabiliyor.
Eşinizin aileniz ile ilgi sorunlarını dinlemeniz onu rahatlatacaktır. Dinleyin, hak verin ve konuyu kapatın, uzatmayın. Kadın sözünün peşine düşmeyin, konuyu uzatıp, takip etmeyin.
İkinci Adım:
Eşinizin anneniz ile iyi geçinmesini takdir edin. Kadınların bu konuda bir şikayeti de kocalarının ailesi ile ilgili yaptıkları iyiliklerin güzelliklerin görülmemesi. Bu da kadınların hevesini kırıyor. Mesela bir hanım şöyle demişti:
“Evlendiğim günden beri kayınvalidem ile oturuyorum ve elimden geldiğince ona iyi davranıyorum, saygı duyuyorum. Fakat eşim bir gün takdir etmedi: ‘Allah razı olsun, anneme hizmet ediyorsun.’ demedi. Bu beni üzüyor, mecburmuşum gibi davranılınca, kıymet bilinmeyince üzülüyorum.”
Kadınlar enerjilerini güzel sözlerden alırlar, bu yüzden erkeklerin güzel söz, iltifat ve takdir cimrisi olmaması lâzım. Güzel sözlerle karınıza destek olursanız, iyilik enerjisi artar. Eşinizin annenize yaptığı küçük bir iyilik olsa bile, annenize telefonla araması bile olabilir bu:
“Sağol canım, annemle iyi anlaşmaya çalıştığını görünce mutlu oluyorum, sana olan sevgim artıyor. Benim işimi kolaylaştırıyorsun, yükümü azaltıyorsun, çok güzel huylusun, benim güzel karım.”
gibi iltifatlar, kadınların davranışlarını iyi yönde artırmalarına sebep olur.
Damat-kayınvalide sorunlarına karşı erkeğin (kayınvalideye karşı) yapması gerekenler:
İlk adım:
Kayınvalideyi başta iyi gözlemlemek gerekir. Aklı başında bir kadın mı? Ailenize faydası mı olur, zararı mı olur? Ne zaman gelip ne zaman gideceğini biliyor mu? Kızını doğru yönlendiriyor mu? İşlerinize karışmaya evinizi idare etmeye çalışıyor mu?
Zararı olacağını görüyorsanız, evliliğin ilk günlerinden itibaren sınırlarınızı belirleyin. Saygıda kusur etmemeye çalışarak evinizi yönetmesine izin vermeyin.
Fakat aklı başında iyi niyetli bir kadınsa, ilişkileri daha sıcak ve samimi götürmek, anne evlat gibi olabilmek güzeldir. Tabi bu arada kendi annenizi kıskandırmadan.
İkinci adım:
Eşinizin ailesinin zor günlerinde muhakkak yanlarında olun. Hastalık, ameliyat, ölüm, maddi sıkıntı… Bu gibi durumlarda destek olun, eşinizi de onların yanında olmasında yardımcı olun.
Üçüncü adım:
Kayınvalide ile geçinmenin en iyi yolu, ona kızını övmektir. Çünkü annelerin en büyük korkusu kızları evlendikten sonra söz duymaktır. Çünkü kız bir hata yaptığında ilk söz “anne terbiyesi almamış” olur. Hatta beddua edilir “Annen seni yetiştirmez olaydı.” diye. Bu yüzden kız anneleri övgü duymayı pek severler. Arada bir “Allah razı olsun sizden, karımdan çok memnunum, çok iyi yetiştirmişsiniz.” gibi övgülerle anneyi yanınıza alırsanız, eşinizle de işiniz kolay olur.
Özetlersek, erkeğin, özellikle annesinin ve eşinin iyi anlaşması için paylaşılamayan kendisi olduğundan dolayı, iki kadın arasında telef olmamak için Nasreddin Hoca gibi ikisine de ayrı ayrı mavi boncuk verip durumu idare etmesi gerekir. Her zaman yumuşaklık işe yaramayabilir. Yine de anlaşmazlık çıkarsa “One minute” deyip masaya yumruğunu vurması işe yarayabilir.
Sema MARAŞLI