İslamda Deccal İnancı
Resulullah (sav) bize Deccal üzerine uzun bir hadis rivayet etti.
Bize anlattıkları beyanında şöyle de demişti: “Deccal, Medine geçitlerine girmesi kendisine haram kılınmış olarak çıkacak. Derken (Medine civarındaki) bazı ekimsiz yerlere kadar gelir. O gün insanların en hayırlısı olan -Veya en hayırlılarından- bir kimse onun karşısına çıkar ve: “Sen Resulullah (sav)’ın bize haber verdiği Deccal’sin!” der. Oradakiler: “Hayır!” derler. Deccal onu öldürür ve sonra diriltir. Dirilttiği zaman adam. “Allah’a yemin olsun. Senin hakkında hiçbir vakit bugünkünden daha basiretli olmamıştım!” der. Deccal onu tekrar öldüreyim mi di(yerek öldürmek isteye)cek, fakat musallat edilmeyecek.”
Ravi : Hz. Ebu Said el-Hudri
Kaynak :Buhari, Fiten 27, Fedailu’l-Medine 9, Müslim, Fiten 112, (2938)
[divider]
Açıklama :
1- Hadisin bazı vecihlerinde, ravilerce burada zikri geçen kimsenin Hızır aleyhisselam’ın olabileceği belirtilmiştir. Ancak İbnu’l-Arabî, bunu “delilsiz bir iddia” olarak vasıflar. Bazı rivayetlerde bu havarıkın sihir olduğu belirtilmiştir.
2- Deccal’in sorusu umumi olduğu takdirde, cevap verenlerin mü’ minler olabileceği muhtemeldir. Bu durumda onların, “Hayır!” cevabını şöyle anlamak gerekir; “Hayır! Sizin Deccal ve yalancı olduğunuz hususunda şüphemiz yoktur!” Bir rivayette Deccal’le o zat (Hızır) arasındaki mücadele açıklanmıştır. “Deccal’in emriyle adama bir kısım eziyetler yapılır; sırtına, karnına darbeler vurulur. Sonra Deccal: “Bana iman etmiyor musun?” diye sorar. Adam “sen yalancı Mesih’sin!” der. Sonra Deccal emir verir, tepeden aşağıya testereyle ikiye bölünür. Deccal iki parçanın arasında yürür ve “Kalk!” der. Adam tam olarak kalkar.” Bir başka rivayette Deccal, adamı ikiye böldükten sonra hempalarına: “Ben bunu diriltsem rabbiniz olduğuma inanacak mısınız?” diye sorar. Adamları: “E-vet!” derler. Deccal değneğini alıp her iki parçaya vurur, bunlar ayağa kalkarlar. Dostları bu hali görünce, onu tasdik ederler, sevgi izhar ederler ve onun, rableri olduğu hususunda kanaat sahibi olurlar.” Bu rivayet zayıftır. Deccal’in o zata muamelesi, rivayetlerde farklı şekilde anlatılır. Bir rivayette kılıçla biçtiği ifade edilmiştir. İbnu’l-Arabî, öldürülenin biri kılıçla, diğeri testere ile olmak üzere iki ayrı şahıs olduğunu söyleyerek rivayetler arasındaki farklılığı te’vil etmiştir. Ancak, bunların mecaz olabileceğini de gözönüne almak gerekir. Nitekim İbnu’l-Arabî der ki: “Deccal’in elinde zuhur eden harikulâde hadiseler: Yağmur yağması, ona uyanların bolluğa ermesi, inkâr edenlerin darlığa, kıtlığa düşmeleri, arzın hazinelerinin onu takip etmesi, beraberinde cennet ve ateşin bulunması, suların akması vs.. Bütün bunlar Allah tarafından vaz’ edilen bir mihnettir, şüpheye düşenlerin helak edilmesi, yakin sahiplerinin (muteyakkin) kurtarılması için bir deneme ve imtihandır. Bunların hepsi korkutucu bir emrdir. İşte bu sebeple Aleyhissalâtu vesselâm: “Deccal fitnesinden daha büyük bir fitne yoktur” buyurmuştur. Ümmetine teşrî maksadıyla namazlarında Deccal fitnesinden istiazede bulunurdu. Müslim’de geldiği üzere bir başka hadiste “Sizin için, Deccal’den başka birinden daha çok korkuyorum” denmiş olmasına gelince, Aleyhissalâtu vesselâm bu sözü, münhasıran Ashab-ı Kiram radıyallahu anhüm ecmain için söylemiş olmalıdır. Çünkü onlar hakkında korktuğu şey, onlara Deccal’den daha yakın olan bir şeydi. Yakında geleceği kesinlikle bilinen korkutucu bir şey, korku verme yönüyle, ilerde geleceği zannedilen korkutucu bir şeyden daha şiddetlidir. Daha şiddetli korku vericidir, hatta geleceği kesin değil, zannî olan bu ileriki tehlike çok daha büyük bile olsa.”
Şu halde, Deccal’in elinden zuhur edeceği ifade edilmiş olan harikulâde hadiseler bir kısım te’vil ve izaha muhtaç müteşabih ifadeler olarak anlaşılmalıdır. Söz gelimi, “Deccal’in çıkacağı zamanda teknik ve ilmin gelişmesi sebebiyle, yağmurun yağdırılması, yerden insanlığın menfaatine pek çok şeyin kolayca elde edilebilmesi, bütün bunlara imkan veren ilim, teknik ve maddî gücün büyük ölçüde Deccal’le sembolleştirilen şer cephesini tutanların elinde olacağı, zamanla o sırları, Mehdi sembolü ile ifade edilen hayır cephesinin ele geçirerek mahvolmaktan kendilerini koruyacakları” şeklinde yorumlanabilir. Ama unutmayalım: Resulullah’ın istikballe ilgili ihbarları hep teşbihlidir. Yorum yapılırken hissedilen, zannedilen manada cezmedilemez, ihtimal olarak ifade edilir, gerçeği ise Allah bilir