Aile/RehberlikTüm YazılarYazi Atlasi

Gençler neden evlenmek istemiyor-3

Bir Adem Devam Ediyor,

Bir arkadaşım bir proje kapsamında Güney Kore’ye gitmiş. Bir kafileyle dolaşmışlar ve kimi ziyaretlerde bulunmuşlar. Ziyaretlerden sonra Güney Koreli öğrenciler arkadaşıma biraz etrafı dolaştırmak istemiş. Nasıl olmuş bilmiyorum ama olay evlilik meselesine gelmiş. Öğrenci grubunda bulunan bir kız 28 yaşında evleneceğini, 1. çocuğunu 30 yaşında yapacağını, 2. çocuğunu 33 yaşında yapacağını daha sonra vs. eğitim aşamalarını da şu zamanlarda bitireceğini teker teker saymış.

Öbür Koreli öğrenciler de buna benzer sözler sarf etmişler. Arkadaşım her şeylerini adım adım planlamışlar, diyerek biraz hayretle anlatırken ben kendi kendime ne acayip diye düşünmüştüm. Uzak doğulu bireylerin matematik sınavlarında çok başarılı olduklarını biliyordum. Hatta Amerikalı matematik takımının hepsi uzak doğu kökenli kişilerden oluşuyor diye bir ara internette komedi konusu olmuştu bu durum.Şu kadarını söyleyeyim evet uzak doğulular fıtraten düzen ve hesaplama konusunda becerikliler. Yalnız böyle olmasına rağmen bir insanın hayatı bu kadar basit hesaplanabilir mi?

Eğer insan hayatından duyguları ve maneviyatı sökerseniz ve sadece matematiksel bir düzen yani rasyonellik yerleştirirseniz eminim çok rahat bir şekilde bu sonuçlara ulaşırsınız. İnsanı hiç bozulmayan bir makine olarak, değişmeyen tek tip bir düzende çalışan bir olgu olarak görürseniz tabii ki hayatınızı sene ve sene hesaplayabilirsiniz. Tekdüze bir topluluk ne güzel!Yalnız ne kadar hesaplarsanız hesaplayın insan hayatı inişler ve çıkışlarla doludur. Bizi tetikleyen, kimi zaman geride bırakan duygularımız var.

Aslında bahsettiğim durum bize bugün dayatılan bir durumdur. Durmadan çalışan ve üreten Türkiye! Fakat yalnızca maddiyat. Maneviyatımız sömüren her türlü müdahale bu noktada mubah görülür, daha doğrusu gösterilir. Gösterilmesi de gerekir çünkü bir aylık oruç tutmak büyük bir iş gücü kaybıdır! Örneğin erken yaşta evlenen bir kişi daha az üretim yapacaktır çünkü ilgilenmesi gereken bir ailesi olacak. En verimli yıllarını %100 performansla değil de %60-70 performansla devam ettirecektir.

Bir hanımın çocuğuna bakması üretimimizi düşürür; ancak insanın dürtüleri mevcut. Bunların da giderilmesi lazım. O zaman günübirlik ilişkiler devreye girer. Bir çocukla uğraşmanız da gerekmez. Gerekse bile sistemin aksamayacağı bir şekilde olur. Evlenip sorumluluk almanız ve ailenize vakit ayırmanızda lüzumlu değildir. Basit bir “bir gecelik” ilişki kısa bir çözüm getirebilir.

Bizde ülke ve gençler olarak bu çalkantının ortasında kalmış durumdayız. Aslında Koreli kızın planı gençlere tanıdık gelmiş olmalı. Bir anne veya babanın dayattığı önce okul, askerlik, iş, atanma vs. daha sonra evlilik koşullaması bugün genel kabuldür. Aksini düşünen sistemin dışındadır ve yanlıştadır. Gerekli azarlarla düzeltilir.

Zaten bizim gençlerimiz dayanır öyle haramla işleri olmaz. 30 yaşlarına kadar gelirler ama haramı hiç düşünmezler çünkü gerektiğinde aç kapa düğmemiz vardır! Sevme ve sevilme ihtiyacımız biz istediğimizde gelir ve gider! Zamansız gelmemesi lazım. Televizyondaki bu kadar eğlence programları, maçlar ne için oradadır. Kederlerin ve sıkıntıların, ha tabi kimi zamanda hassasiyetlerimizin ortadan kaybolması için değil mi? Bunlara rağmen evlilikteki boş gerekliliklerin dayatılması çok şiddetlidir ve aşılması çok zordur. Rasyonelliğin ilahi kanunları!

Bunlar gibi iş, okul vb. dayatmalar sonucu aileler sürekli hem kız evlatlarına hem de erkek evlatlarına küçüklükten itibaren bunları halletmeden mümkün mertebe evlenmemelerini telkin eder. Hatta “evlilikten ne hayır gördük” tarzında konuşan  teyzeler de etrafta bolca bulunur. “Bir akıllıya 40 kez deli dersen deli olur.” misali gençlerin gündeminden de bir süre sonra evlilik her şeyi tam ettikten sonra gerçekleştirilecek bir şey olur tabi o zaman gençler pek genç kalmamış olur.

Gençlerin evlenmek istememesinin başka bir sebebi de haramlara dalındığı için ortaya çıkan hissizlik duygusudur.Yüksek lisans programımda 29 yaşında mesleğini eline almış, askerliğini yapmış, arabası olan, eli yüzü düzgün bir kişi ile konuşuyordum. Etrafındaki karşı cinsteki kişilere çok bakan bir tipti. Bir yandan da görücü usulü evlenmeyi düşünüyordu. Neden evlenemediğini sorduğumda görüştüğü kişilere karşı hiçbir şey hissetmediğini söylemişti. Hiç heyecanlanmadığını söylemişti. Kabul edilsin veya edilmesin diziler ve filmlerde ki karşı cinsteki bireyler toplumda beklentiyi yükseltti. Sürekli takip edildiği takdirde genç yaştaki kişilerin hayalleri adeta ulaşılmaz hale geliyor. Bu süreçten sonra ise karşı cinsle bir görüşme olduğu zaman hiçbir şey hissedemiyor kişiler çünkü bal yiyen baldan bıkar.

Aklımda olan gençlerin evlenmek istememesinin son sebeplerinden biri devam ede gelen ruh halinden kurtulmak istememeleridir. Yapılan bir deneyde kişilerin yaşlandıkça duygu durumlarının düzeldiği ve sabitlendiği keşfedilmiş. Yani yaşlandıkça duygularımız daha az çalkantılı olmaya başlıyor. Kimi yaşlı kişilerde bu hali tatbik edebilirsiniz. Bunun sonucu sabit durma isteği, belli bir düzene ciddi bağlılık, fikirlerin sabitleşmesi vb. durumlar gözükebilir. Hatta hastalık hastası dediğimiz kişiler biliriz toplulukta. Bu genellikle aslında o insanları sıkıntıdan ve üzüntüden bile belli bir haz aldığının göstergesidir.

Bu durumda olan genç bireylerde mevcuttur. Özellikle son senelerde çevremde de fazlaca görerek tatbik ettiğim durum şudur ki yalnızlık yaşayan kişiler bir süre sonra yalnızlığı benimsiyor. Ondan ayrılmak ve durumunu değiştirmek istemiyor. Belli bir süre yalnız kalan bireyler paylaşmayı çok zor görüyor. Hatta böyle yalnız kalan kişilerin “evime birisi gelince sinirleniyorum, cinlerim tepeme çıkıyor” gibi sözlerini bizzat duymuşumdur. Durum böyle olunca gençler evlilik gibi fazla paylaşım gerektiren bir durumdan kaçıyor ve yalnızlıklarına sarılıyor. Devam eden bu duygu durumunu devam ettirmek istiyor.

Gençlerin neden evlenmek istemedikleri konusu hakkında aklıma gelen sebepleri sıralamaya ve açıklamaya çalıştım. Gençlerin evlenmeyi ister hale gelmeleri ve bu konuda oluşturulacak bilinç ve doğru telkinler eminim çok hayırlara sebebiyet verecektir. Temiz bir genç, temiz bir aile, temiz bir aile temiz bir toplum oluşturur.

Sema MARAŞLI

admin

Soru ve görüşleiriniz için İrtibat: fikiratlasi1@gmail.com

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.