Feministin Kendini Tanıma Rehberi – Sema Maraşlı
Genç kızın arkadaşı sözlüsünden ayrılmış, morali bozuk o da arkadaşına: “Gel anneme anlat, rahatlarsın, o sana bir yol gösterir.” diyor birlikte onlara gidiyorlar. Genç kız derdini anlatırken aynı odada kadının on yaşlarında oğlu da var.
Ev sahibi hanım genç kızı teselli etmek için “İşte bu erkekler şöyle kötü böyle kötü güvenilmez bunlara…” gibi ağır sözlerle erkeklerin aleyhinde konuşurken odada bir şeyle meşgul olan oğlu, işi bırakıp başını kaldırıp annesine soruyor:
“Anne ben o erkeklerden değilim değil mi?”
Kadının sözleri hem kızlar için hem oğlu için çok kötü. Bazılarının hataları var diye bir cinsiyet tümden kötülenemez. Kadının sözleri kızların zihnini erkekler aleyhine olumsuzluklarla doldururken, onların bir evlilik yapma ihtimalini de baltalamış oluyor aynı zamanda.
Oğlu için de durum vahim. Bir erkek çocuğu kendi cinsiyetinin bu kadar aşağılanmasından dolayı cinsiyetinden utanmaya başlayabilir. Hatta bazılarında kadın olmaya meyil gelişebilir.
Ayrıca kadın yaşananları tek taraflı olarak kızdan dinliyor ve yanlış hüküm veriyor. Velev ki bu olayda yüzde yüz erkek haksız olsa bile bu bütün erkekleri bağlamaz.
Bu kadının sözleri bir istisna olsaydı, bu yazıya konu olmazdı. Maalesef ki bu ve buna benzer sözlerle büyüyor, pek çok kız ve erkek çocuğu. Çocuklar en çok annelerini yanında zaman geçiriyorlar. Bu arada annelerinin akraba ya da arkadaş kadınlara derdini anlatırken onlar da defalarca annelerini dinliyorlar.
Ve insanların çoğu dertlerini anlatırken hep kendi penceresinden karşı tarafı suçlu çıkararak anlatırlar ki bu şekilde haklı çıkıp rahatlatmaya, vicdanlarının sesini susturmaya çalışırlar. Annenin yanında onu dinleyen kız ve erkek çocukları, annenin masum babanın suçlu olduğuna inanırlar.
Babaların çoğu da çocuklarını karşılarına alıp, “durum benim açımdan da şöyle şöyle” demediği için çocukların olayı babalarının açısından görme imkanları olmaz. Sadece anneyi dinledikleri için inanırlar ki babaları anneyi bu kadar üzmese anneleri de kendiler de mutsuz olmayacaklardır. Kısacası hayata ve evliliğe genellikle annenin gözünden bakarlar çocuklar.
Bu çocuklar büyüdüklerinde bir de kadın hakları ve feminist söylemlere muhatap olunca bir genç kızın hatta delikanlının feminist olmaması zordur. Fakat pek çoğu feminist olduklarının farkında olmazlar.
Feminist söylemleri dillendirenlerin pek çoğu feminist olduklarını kabul etmiyorlar. Kabul edemedikleri için bu illetten kurtulamıyorlar. Farkında olmadığımız şey bizi kontrol eder, farkında olduklarımızı biz kontrol edebiliriz. Bu yüzden feministlerin kendilerini tanımaları için küçük bir rehberi yazmaya karar verdim.
Aşağıdaki maddelerden sizde varsa feminist olabilirsiniz, dikkat!
1-“Erkekler hep böyle…” gibi erkekler hakkında toptancı olumsuz cümleler kuruyorsanız,
2-Ezilen kadınları görüyor fakat ezilen erkekleri görmezden geliyor ve “hep erkekler kadınlara şiddet uyguluyor…” ezberini tekrar ediyorsanız,
3-Kendinizin ya da genel olarak kadınların mutsuzluğundan dolayı erkekleri suçluyor, kendi hatalarınızı görmüyorsanız,
4-Kadınların haklarını, erkeklerin sorumluluklarını söyleyip duruyorsanız,
5-Erkeklerle güç yarıştırıyorsanız, onlarla rekabet halindeyseniz, erkeklere karşı genel bir öfkeniz varsa,
6-Fırsat buldukça erkeklere sataşıyor ve onlara psikolojik şiddet uyguluyorsanız,
7-Bazı erkeklerin uyguladığı fiziksel şiddeti görüyor fakat bazı kadınların kocalarına uyguladığı psikolojik şiddeti görmezden geliyorsanız,
8-Nafaka, tazminat… gibi erkeklere yapılan haksızlıklara itiraz etmiyorsanız,
9-İslam’ın evlilik ve aile ile ilgili hükümlerinden rahatsızlık duyuyorsanız…
Bu maddelerden bir ya da bir kaçı sizde varsa feministsiniz. Acilen kurtulmaya çalışın. Allah kurtarsın.
Not: Sizler de tespitlerinizi yazın, rehberi genişletelim.