Dua Ederken NE İsteyelim ?
ﻭﻋﻦ ﺃﻧﺲ ﺭَﺿِﻰَ اﻟﻠّﻪُ ﻋَﻨْﻪ ﻗﺎﻝ: ]ﻗﺎﻝَ ﺭﺳﻮﻝُ اﻟﻠّﻪِ #: ﻟِﻴَﺴْﺄﻝْ ﺃﺣَﺪُﻛُﻢْ ﺭَﺑَّﻪُ ﺣَﺎﺟَﺘَﻪُ ﻛُﻠَّﻬَﺎ ﺣَﺘَّﻰ ﻳَﺴْﺄﻝَ ﺷِﺴْﻊَ ﻧَﻌْﻠِﻪِ ﺇﺫَا اﻧْﻘَﻄَﻊَ[. ﺃﺧﺮﺟﻪ اﻟﺘﺮﻣﺬﻯ.ﻭﺯاﺩ ﻓﻲ ﺭﻭاﻳﺔ ﻋﻦ ﺛﺎﺑﺖ اﻟﺒﻨﺎﻧﻰ ﺭﺣﻤﻪ اﻟﻠّﻪ ﻣﺮﺱً: ]ﺣَﺘَّﻰ ﻳَﺴْﺄﻟَﻪُ اﻟﻤِﻠْﺢَ، ﻭَﺣَﺘَّﻰ ﻳَﺴْﺄﻟَﻪُ ﺷِﺴْﻌَﻪُ ﺇﺫَا اﻧْﻘَﻄَﻊَ[.»اﻟﺸِّﺴْﻊُ« ﺳﻴﺮ اﻟﻨﻌﻞ اﻟﺬﻯ ﻳﺪﺧﻞ ﺑﻴﻦ ا‘ﺻﺎﺑﻊ .
[divider]
Resulullah (sav) buyurdular ki:
“Sizden herkes, ihtiyaçlarının tamamını Rabbinden istesin, hatta kopan ayakkabı bağına varıncaya kadar istesin.”
Ravi : Hz. Enes
Kaynak :Tirmizi, Da’avat 149, (3607, 3608)
[divider]
Açıklama :
Münavî şu açıklamayı sunar: “Cenâb-ı Hakk, kendisine tevekkül eden herkesin ihtiyaç duyup arzu ettiği şeyleri, az olsun çok olsun, büyük olsun küçük olsun, te’min etmeyi tekeffül etmiştir.”
Ayakkabı bağının bile Allah’tan istenmesiyle ilgili olarak da şunu söyler: ” En değersiz bir şeyin bile büyüklerin büyüğünden (Allah’tan) istenmesi. O’ndan büyük bir şeyin istenmesinden daha çok mâna taşır. (Bu sebeple hadis, istesin kelimesini kullandı ve buna bir mâni olmadığını, isteyeni reddedecek bir aracı da olmadığını göstermek için “istesin” kelimesini ikinci sefer tekrar etti. Ayrıca “istemek vak’ası”yla Cenâb-ı Hakk’ın kâinattaki eksiksiz hâkimiyeti idrâk edilir, rahmetinin, ihsanının, cömertliliğinin ve kereminin şuaları müşâhede edilir. İsteneni Cenab-ı Hakk’ın vermesi, isimlerinin ve sıfatlarının bir gereğidir de. Bu isim ve sıfatlarını, onların muktezâ ve müteallikâtından, âsârından ve ahkâmından ayrı düşünmek câiz değildir. Öyle ise Hak Teâlâ Hazretleri cömerttir ve kemâl mertebesinde cömertlik (cûd) onun vasfıdır. Bu sebepledir ki, kendisinden istenmeyi sevmiş ve insanların kendisinden istemesini taleb etmiş, isteyecek kimseleri yaratıp, onlara istemek îlam etmiş ve de, kendisinden istenenleri yaratmıştır. O, isteyeni de, istemelerini de, istediklerini de yaratandır.”
Şunu da kaydetmek isteriz: İhtiyaçlarımızın tahakkukunda, dua, sâdece lisânî talepden ibâret değildir. Lisânen ifâdeye döktüğümüz, belirgin hâle getirdiğimiz, ihtiyacımızı fiilî taleple de istememiz gerekir. Zîra âyet-i kerimede: ﻭَاَﻥْ ﻟَﻴْﺲَ ﻟِ“ﻧْﺴَﺎﻥِ ﺇَّ ﻣَﺎ ﺳَﻌَﻰ “İnsan için, kendi çalıştığından başkası yoktur” (Necm 39) buyurulmuştur.
Öyle ise kişinin te’min etmek istediği her ihtiyacı önce lisanen Allah’tan isteyip, sonra da çalışarak elde etmesi: neticede “kendine ulaşan -maddî ve mânevî- her çeşit hayrı, bir ayakkabı bağı bile olsa, Allah’dan bir lütuf, bir ikram bilmesi” (Nisa 79) mü’minlik edebidir