Güncel YazılarMerve DİKİCİTüm YazılarYazarlarYazi Atlasi

BİR HAZIRLIK ŞİMDİLERDE…!

“Kime ki Kabe nasip olsa, Hüda rahmet eder; Her kişi hanesine sevdiğini davet eder” …

 

Bir hazırlık şimdilerde… 

Yeni heyecanlar… Ya  heyecanını tekitleyenler…
Aşkı yeni bilecekler.. Ya bildiklerini şuura kalbedecekler…
İlk defa görecekler… Ya defaatle görse de belki ilkmiş gibi yeniden, yineden görmüş olacaklar, kim bilr?
 
Bir hazırlık şimdilerde…

 

Ve gitmek zamanı… Toparlanın haydi…
 
Maddeler varsın yerinde kalsın, bir yolculuğa çıksın ruhlar….
 

Açıldı o dem o kapılar, ev sahibi misafirlerine ikramlar sunacak..

Toparlanın haydi.. Hiç ama hiç tatmadığınız bir lezzet ikram olunacak… Başka bir yerde yaşayamayacağınız bir his yaşayacaksınız…

Belki aşkın ilkini enini yaşayacaksınız .

Tüm fani sevdaların izale edildiği, Baki olan bir muhabbetin nefesinize toplandığı, nefesiniz olduğu bir an yaşayacaksınız…

Bir hazırlık şimdilerde…

Kabe yolları birbir kabul etmekte umrecileri.. Rahmanın misafirlerini ağırlamanın heyecanını yaşıyor arz besbelli…

Ben maddemin yerinde kalıp gidememesinin ızdırabını yaşıyorm, küçük bellekler küçük yaşıyor işte.. Şimdilerde hasret sıkıyor olağanca canımı.. siz büyük yaşayın gelin..

Ruhunuzu mananızı gönderin… Bir Mevlevi duruşu ve niyazıyla “ aç kapını Allah’ım ben geldim” deyiverin…

İnsan yoklukla sınandığında daha mı acır canı? Peki ya yokluğuna sabretsem varlığı müjdelenir mi??

Ümitsiz olmayın hayır… İnşirahı müjdeleyen Mevlamız var… Sizin belki gidemediğiniz Kabeyi Mevla naz makamında size sunar…

Gördüm ki ilk şart  maddiyat değil kesinlikle, nasip dediğimiz o ince pay hesabı işte… Evet para işi değil diyorum tecrubeyle, dua muhabbet gönül işi bu yolculuk… Parayı mevlanız vekiliniz ayarlıyor… O kefil oluyor.. ümitsiz olmayın ..

Bazen bir sınanma olur isteyene daha çok sesini duymak ister Mevla… Zamanı geciktirir belki…

Ama nihayet edince o vakit  dünyalar ötesi bir solukta bulursunuz kendinizi…

Gitmeden önce bitmeyen o telaş, o heyecan, o merak duygusu, o ne yapacağım gibi binlerce soru son buluyor binler duygunun yerini tek bir duygu alıyor Kabeyi görünce..

Çok hazırlıklar, antremanlar,  provalar, o an için hazır edilen dualar… Hepsi avlunun eşiğine dökülüyor eteklerden… Ses/ sada etraftaki her şey susuyor o an için sanki… Hiçbir şey duymuyorsunuz..

Çünkü o en büyük, en güzel, en dokunaklı hatip konuşuyor artık… Susuyor ve onu dinlemeye çalışıyorsunuz o anda… ve sanki tüm Esma’ul- Hüsnayı üzerinde toplamış, Celal ve Cemal ismi şanının ağırlığında, nazlı bir gelin edasıyla, bir rahmet şefkat abidesi olarak kollarını açmış bağrına basmak için sizi bekliyor orada…

 Size özel sanki her şey ayarlanmış gibi…
Sadece siz ve Mevlanız varsınız sanki…
Sizde siz olarak yoksunuz “hadi kaldır beni aradan kalsın Baki Yaradan” sözüyle…
Bir ses duyuyorsunuz sanki ötelerden, “seni unutmadım zevklerini de biliyorum”(Muharrem ATALAN) der gibi bir güvenin içine sımsıkı sarılıyorsunuz rahmetiyle, sizii karşılayan biri var, Cemaliyle kucaklaşıyor, bir dahi varlığına şahadet ediyorsunuz….
 
Her şey siliniyor haytan o dem sıkıntılar, hüzünler, tasalar, fani ne varsa gönlünüzde Bir olanı birliyor sadece…  Tüm şaaşasıyla size tebessüm ediyor…
 
Siz ağlamak istiyorsunuz, hayır ağlama diyor biri; siz koşmak istiyorsunuz ona doğru durduruyor, bir ses  durup müşahede et bu tarifsiz güzelliği diyor… Duruyorsunuz, sanki tüm sevdiğiniz şeyler hoşlanacağınız şeyler, onda varmış, onda toplanmış gibi… İlk ve tek sevgiliniz oluyor; nedir mevlam bu tılsım diye hamd ile yaklaşıyorsunuz…
 

Birliğin sesleri tümm sadasıyla kaplıyor sizi…

Milyonlar tek nefes olmuş sanki… Tek bir dilde niyazda…
 Biran önce yaklaşmak istiyorsunuz … Ve O’ndasınız, O’nunlasınız…
Hayır burası ayrı bir alem…
Gece gündüz rabbinizin evinde konuksunuz… Şükürler yankılanıyor uzuvlarımda.

İkram üstü ikramlar…

Sıcak.. Yogunluk.. Yorgunluk… Bir şey ifade etmiyor bunlar sizin için … Yine de dikkat ediyorsunuz kendinize…  

Şu var ki Türkiye’ye dönme konusu açıldığında dünya diyesim geliyordu; sanki Türkiye dünya, Kabe ayrı bir alem…
 
Evet belki emmare nefsin, kademelerini aşamamış alt seyirlerde kendini gösteren birinin dilinden dinlediniz tüm bunları… Bunlar benim his dünyamdı elbette…
 Lakin görüyordum ki herkes bunları ve artısını yaşamakta heyecanlı, coşkulu, mutlu, onurlu…
 
Daha çok şey var elbette yazıp çizecek acizanemle daha uzatmaya ne hacet dedim bu his dünyasını dinlemek yerine varın yaşayın dedim kendime …
 
İmkanı olana şaşarım nasıl bir gayretin içerisinde bulunmamakta… Kendini bundan neden mahrum etmekte..?
 

Kendini hiç değerli görmemekte mi de böyle bir lütufla kendini ödüllendirmemekte?..

Gayret ve ceht sonrası ikramlar mevladan.. Nasip Mevladan.. Lütuf Mevladan… Yeter ki yönelelim…

Mevla isteyen ve yanan gönülleri icabetiyle ve rahmetiyle teskin eylesin..

Amin..

 

EL BAKİ HÜVEL BAKİ

Merve DİKİCİ

Merve Dikici

Araştırmacı-Yazar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

*

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.