Ailenin Selameti için…
Bu ifade şeklimiz rasyonel ve seküler bir zihniyete sahip kimseler tarafından şiddetle reddedilebilir. Ayrıca dedikodu üretmeye müsait bir başlıktır. Meseleyi ajite etmek isteyenler olaya “güzel koku sürmek, parfüm kullanmak” açısından düz bir mantıkla bakarlar. Mesele güzel koku sürmekle alakalı değildir. Zira İslâm, güzel koku sürmeyi yerinde teşvik etmiştir. Resulullah’ın sünnetidir. Konunun ayrıntılarına ilerde zaten değineceğiz. Şunu da unutmayalım ki dinin ayet veya hadislere dayanan hükümleri rasyonel ve pozitivist yaklaşımla ele alınacak olursa dinin içi tamamen boşaltılır. Hâlbuki dinde konan hükümlerin illetleri, sebepleri, şartları ve hikmetleri vardır. Bu kavramları bile anlayabilmek için önce bütün genişliği ile Arap diline, sonra da dinin kavram ve terim diline vakıf olmak şarttır. Sorun burada başlıyor. Din dilini bilmeyen ve metodoloji okumayan kişiler yersiz ve cahilce eleştiriler yaparak lüzumsuz gündemler oluşturuyorlar. İslâm karşıtı iddialar üreterek insanları dinden uzaklaştırmaya çalışıyorlar. Bilinmeli ki din teslimiyettir. İnanır Müslüman olursunuz veya inanmaz kâfir olup neticesine katlanırsınız. Din ancak İslâm’ı seçen ve yaşayanlar için hidayettir. Rasyonel akıl dinin itikadi, ahlaki, siyasi, iktisadi ve hukuki hükümlerinin çoğunu reddeder. Bu nedenle din rasyonel akla değil; selim akla hitap eder. Selim akıl; ruhlar âleminde Allah’a verdiği söze sadık kalan, şirkin hiçbir türünden etkilenmeyen, tabiatını değiştirmeyen, kötü çevrenin inanç ve ahlakından kirlenmeyen ve ilahi olanla irtibatını sürdüren akıldır. Selim akıl sahibi insanlar İslâm’ı araştırırlar, hikmetlerini kavramaya ve hükümlerinin illetlerini anlamaya çalışırlar. Sorularını ve anlayamadıklarını bir edep ve yöntem dâhilinde sorarlar. İslâm hakkında müsteşrik ağzıyla konuşmazlar.
Tekrar hanımların koku ve parfüm sürmesine gelecek olursak, bütün dünyada ciddi ve emperyal bir kozmetik sektörü oluşturulmuştur. Hatta bu sektör denek olarak kullandığı binlerce hayvanın ölümüne sebep olmasına rağmen çevre dostları ve hayvan severlerin tüyleri bile kıpramamaktadır. Onların bu duyarsızlıklarının arkasındaki görünmeyen neden çok uluslu şirketlere karşı rüşvetçi yaklaşımlarıdır. Yılda milyarlarca dolar para kozmetik sektörüne yatırılmaktadır. İşin başında duranların, çok uluslu şirketler ve Yahudi sermayesi olduğunu düşünürsek kadınların koku sürmesinden hareketle İslâm karşıtlığı söylemlerin kaynağını daha iyi anlamış oluruz. Çünkü İslâm’ın emrettiği kadın kıyafeti ve kadın profili modern anlayışla taban tabana zıttır. İslâm kadını kendini teşhir etmez. Teşhir etmeyip ihtilattan uzak bir hayatı tercih edince de kozmetik tüketimi kontrolsüz ve hoyratça olmaz. Eğer Müslüman olduğunu söylemesine rağmen kadınlar açılıp saçılma ve teşhir konusunda modern kadınlardan geri kalmıyorlarsa, hayatlarının genişlik alanlarında vahye gereken yeri vermiyorlarsa, Müslümanlıkları zaten tartışmaya açılmıştır. Kozmetik tüketimi hususunda Müslüman hanımlar batılı kadınlarla denk veya daha ileri olacak olsalar, tesettür karşıtları birazcık da olsa yumşayabilirler. Çünkü kapitalizme iman eden bu kimseler için önemli olan paranın seyridir. Paranın seyri ve iktisadi hayatın dümeni kendilerinde olduktan sonra, dinin bireysel hayattaki uygulanması onları çok ilgilendirmez.
Bütün bunlara rağmen Müslümanlar salt koku sürmeye karşı çıkmamışlardır. Zira yerinde ve zamanında güzel koku kullanmak Peygamber Efendimiz’den Müslümanlara kalan önemli bir sünnettir. Hz. Ömer (r.), güzel koku ile aile muhabbeti arasında ilgi kurmuştur. Bu bağlamda Müslüman hanımları şu sözüyle uyarmıştır: “Sizler, kocalarınız için güzel koku sürünüz.”[1] Eğer kadınlar kocalarına karşı ilgi, sevgi ve saygıdan dolayı güzel koku kullanmaz da diğer insanlar için kullanacak olurlarsa cinselliklerini teşhir etmiş ve eşlerine karşı saygısızlık yapmış olurlar. Hz. Peygamber; güzel koku / parfüm sürerek cinselliklerini başkalarına karşı sergileyenleri şiddetle uyarmıştır.[2] Peygamber’in (sav) uyarısındaki hikmet ve sebep; cinselliği hoyratça teşhir etmekten zinaya bir kapı açılır mı endişesidir. Bu durum; kadının dişiliğini kayıtsızca sergilemesi aileye ve kocaya karşı saygısızlıktır. Bu tespitimiz erkekler için de geçerlidir. Evinde ve eşine karşı pejmürde bir tarzda hareket edip dışarıda çok bakımlı olmak da evin hanımına karşı saygısızlıktır. Karşılıklı sevgileri yok edebilir. Bu sevgilerin yok olmaması için Güzel koku / parfüm sürmenin yerini Hz. Hafsa Annemiz şu sözüyle açıklığa kavuşturmuştur: “Güzel koku özellikle yatakta kullanılmalıdır.”[3] Hadisin metnindeki “firaş / yatak” kelimesi yuva anlamına kullanılırsa, hadisi; “Güzel kokuları kadınlar ancak evlerinde (kocaları için) kullanırlar.” şeklinde tercüme edebiliriz. Bu önemli tespiti polemik konusu yapabilenler aile kurumunun ne olduğunu ve devamlılığının esprisini bilemeyen kimselerdir. Eğer bu ifadeler yerinde ve ilmi bir tahlille okunacak olunursa söylemek istediklerimizin ne kadar önemli olduğu anlaşılabilir.
[1] Abdürrezzak, Musannef, H. no: 8117, IV / 374.[2] Hakim, Müstedrek, H. no: 3497, II / 430.[3] Abdürrezzak, Musannef, H. no: 8113, IV / 373.
MEHMET SÜRMELİ