Abdestin Sünnetleri
1- Uykudan uyanan bir kimsenin kaba daldırmadan önce üç kerre ellerini bileklerine kadar yıkaması: Zira bu hususda hadîs vârid olmuştur. [6] Sonra denildi ki; eğer abdest suyunun içinde bulunduğu kap küçükse; kişi kabı sol eliyle kaldırıp, suyu sağ eline döker. Sonra da sağ eliyle kaldırıp sol eline döker ki; abdest almaya sağ elle başlamış olsun. Nitekim sünnet olan da budur. Şayet abdest suyunun içinde bulunduğu kap büyükse; sol elinin parmaklarını birleştirir. Avuçlayarak değil, sadece birleştirilen parmaklarıyla kabdan su alarak ellerini yıkar. Suyu bu şekilde alması, yeterlilik sağlamak içindir. Bundan daha az su ile de yetinilemez.
2- Abdeste başlarken besmele çekmek: Çünkü Hz. Peygamber (sas) abdeste başlarken besmele çekme sünnetini devam ettirmiş ve bu hususda şöyle buyurmuştur: “Bir kimse abdest alır ve Yüce Allah (cc) ın adını anarsa, bütün vücudunu temizlemiş olur. Yine bir kimse abdest alır ama Yüce Allah (cc) ın adını anmazsa, vücudunun sadece su değen yerlerini temizlemiş olur.”
3- Misvak kullanmak: Bu da sünnettir; çünkü Hz. Peygamber (sas) buna devam etmiş ve bu hususda şöyle buyurmuştur; “Dostum Cebrail bana misvak kullanmayı tavsiye etti.” Esahh kavle göre misvak kullanmak müstehabdır diyenler de vardır. [7]
4-5- Ağzı üç defa suyla çalkalamak, üç defa buruna su vermek: Her defasında yeni su ile bunu yapmalıdır. Zira Hz. Peygamber (sas) bu sünneti bu şekilde devam ettirmiştir.
6- Başının tamamını ve kulakları aynı su ile (İmam Şâfıî) meshetmek: “Başının tamamını” dedik: Zira rivayet olunduğuna göre; Peygamber (sas) abdest almış ve başının tamamını meshetmiştir. Perçemini meshetmiş olduğuna dair olan ibare daha önce geçmişti. Şu halde perçemin meshi farz, başın tamamının meshi ise, sünnet olmaktadır. Rasûlullah (sas); “Kulaklar başdan sayılır” buyurmuştur. Bundan kasdedilen, yaradılış bakımından değil; abdestte meshetme hususunda kulakların baş hükmüne tabi olmasıdır.
7- Sakalı hilâllemek: Rivayet olunduğuna göre Peygamber (sas) abdest aldığında parmaklarını, tarağın dişleri gibi, sakalına geçirmişti. Zayıf bir kavle göre sakalın hilâllenmesi İmam ebû Yûsuf’a göre sünnet, İmamı Âzam ile İmam Muhammed`e göre caizdir (yani bunu yapan kişi bid`atçı sayılmaz). Çünkü sünnet; farzı tam olarak, mahallinde yerine getirmektir. Oysa sakalın altını yıkamak farz olmakdan çıkmıştır. Parmak aralarını hilâllemek: Bu da sünnettir; çünkü bu, “Farzı tam olarak mahallinde” yerine getirmektir. Zira Hz. Peygamber (sas) bu hususda şöyle buyurmuştur: “Cehennem ateşi hilâllemeden önce, siz parmak aralarını hilâlleyin.”
8- Abdest organlarını üçer defa yıkamak: Birinci yıkayış farz, üçüncüsü sünnettir. İkincisi fazilet bakımından üçüncüden aşağıdadır. Zayıf bir kavle göre; ikinci yıkama sünnet, üçüncüsü ise, sünnetin ikmalidir. Bunun delili de, (dipnottaki) meşhur hadisdir: [8] Yine rivayet olunduğuna göre Hz. Osman (ra) insanların oturdukları bir yerde abdest almış; yüzünü ve ellerini üçer defa yıkamış, başını bir defa meshetmiş, ayaklarını da üçer defa yıkamış ve; Peygamber (sas) işte böyle abdest aldı demiştir. [9]
[divider]
[6] Bu hadisi şerifi Kemal b. Hümam Ebu Hüreyre’den rivayet etmiştir.
[7] Buhari; mevakıt, bab:9, Müslim; mesacid,bab:180.
[8] Bu hadisi Müsned’inde Ahmed b. Hanbel rivayet etmiştir.
[9] Bu hadisi Ebu Davud rivayet etmiştir.
Kaynak: El-İhtiyar, İmam Mavsili