En Hayırlınız ve En Şerliniz
Ebu Hureyre hazretleri, Resul-ü Ekrem (aleyhissalatü vesselam)
Efendimiz’in şöyle buyurduğunu naklediyor:
“Size en hayırlınız ve en şerlinizin kim olduğunu haber vereyim mi? (Allah Rasülü bu sözü üç kere tekrar etti.)
Cemaat: Evet, haber veriniz! deyince,
Allah Rasülü (aleyhissalâtü vesselâm) şöyle buyurdular:
En hayırlınız, kendisinden hayır umulan ve
şerri dokunmayacağı hususunda emin olunandır.
En şerliniz ise, kendisinden hayır ümit edilmeyen ve
şerrinden de emin olunmayan kimsedir.”
(Tirmizî, Fiten, 76; Ahmed b. Hanbel, 2/368)
En Hayırlınız ve En Şerliniz
Bütün insanlığa ve özellikle de inananlara rahmet ve rehber olarak gönderilen Allah Rasülü Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem), insanların en çok güven duyulanı ve en çok sevilenidir.
Dost ve düşmanın ittifakıyla, ahlakın en mükemmeline sahip olan Allah Rasülü benzer bazı hadis-i şeriflerinde bizlere şunları bildirmişlerdir
“Kim temiz rızık yer ve sünnete uygun amelde bulunur, halk da kendisinden bir kötülük gelmeyeceği hususunda ona güven duyarsa cennete girdi demektir.” Bir adam: “Ey Allah’ın Rasülü! Bugün insanlar arasında böyleleri çoktur.” deyince, Efendimiz (aleyhissalâtu vesselâm): “Benden sonraki zamanlarda da olacaklar.” buyurdu.” (Tirmizî, Kıyamet 61)
“Size gerçek mü’minin kim olduğunu bildireyim mi? O, diğer kimselerin, malları ve canları hususunda kendisinden emin bulunduğu insandır. Hakiki müslüman da insanların, onun dilinden ve elinden gelebilecek zararlar hususunda güvende olduğu kimsedir. Hakikî mücahid ise nefsinin engellemelerine rağmen ömrünü Allah’a itaatla geçiren yiğittir.. ve hâlis muhacir de hata ve günahlardan uzak duran iman eridir. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 6/21)
Başta İki Cihan Serveri Efendimiz (aleyhissalâtü vesselâm) olmak üzere bütün peygamberler (aleyhimüssalavâtü vetteslîmât), insanlar tarafından güven duyulmuşlardır. Hatta nübüvvetin beş vasfından birisi ‘emanet’ (güvenilirlik, sözünde durma) olmuştur.
Peygamberlerin diğer bir üstün özelliği de halim, yumuşak huylu ve geçimli olmaları, insanlara yakın olup onları sevmeleri ve onlar tarafından sevilmeleridir. Bu konuya Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) pek çok hadislerinde özellikle vurguda bulunmuştur. Bunlardan bazıları şöyledir:
“Kendisi ateşe haram edilen ve kendisine de ateşin haram kılındığı kimseyi size haber vereyim mi? Ateş, kolay geçimli, yumuşak huylu, insanlara yakın olan ve onlara kolaylık gösterenlere haram kılınmıştır.” (Beyhakî, Şuabül-İman, 7/535; Biraz farkla, Tirmizî, Kıyamet 46)
“Mü’min; mülayim ve candan bir arkadaştır. İnsanlara yakın olup onları sever ve onlar tarafından sevilir. Böyle olmayan birinde ise hayır yoktur. Sizin en hayırlılarınız, insanlara en fazla fayda ve yararı dokunanlarınızdır.” (el-Kudâî, Müsnedüş-Şihâb, 1/109; Taberânî, el-Mu’cemul-Evsat, 6/58)
Allah dostlarının en fazla dua ettikleri hususlardan birisi de hilm (yumuşak huylu ve geçimli olma) vasfıdır. Nitekim Efendimiz (sallallahü aleyhi ve sellem)’in dedesi ve beş büyük peygamberden biri olan Hz. İbrahim, Kur’an-ı Kerim’de sena edilirken;
“Muhakkak ki İbrâhim çok yumuşak huylu, yufka yürekli ve kendisini Allah’a teslim etmiş bir kuldu.” (Hûd Suresi, 11/75)
Asrımızda da en çok ihtiyacını duyduğumuz insan tiplerinden birisi, Allah Rasülü (aleyhissalâtü vesselâm)’ın bildirdiği bu kutlu insanlardır. O’nun rahmet ve şefkat mesajını sahabe-i kiram gibi dünyanın dört bir tarafına taşıyacak olanlar bu bahtiyarlardır.