Evlenmek İçin Artist Duruşuna mı Sahip Olmak Lazım?
Bir Adem Diyor ki…
İşinde gücünde bir mühendisim, bir hovardalığım yok, kimseyle iletişim kuramayan, asosyal, pısırık bir insan değilim ancak çok da sosyal olduğum söylenemez.
Tip olarak standart bir profilim var, orta boyluyum, kilom normal ama sert bir duruşum yok. Sakalım yok denecek kadar az. Temiz yüzlü olarak anılan bir duruşum var. Yaşımdan genç gösteriyorum.
Kendi halinde bir insan olarak anılırım. Hatta iş yerinde yeni tanıştığım insanlar (erkek-kadın) duruşumdan ötürü başlarda evli olduğumu düşünürler. Temiz giyinirim ama özel bir tarzım yoktur, ancak “baba gibi giyiniyorsun” eleştirileri alırım. Otomobilim de spor bir araç değil aile arabasıymış, bu da eleştiriliyor.
Herhangi bir arkadaş ortamına girdiğimde arkadaşların anneleri ya da kayınvalideleri ben bir şey demeden ertesi gün adaylarla geliyorlar.
Görüştüğüm kızların anneleri ya da tanıştıranlar bana beklediğimden çok değer vermesine rağmen aynı değeri görüştüğüm hanımlardan göremiyorum. (Hoşlanıp hoşlanmama değil, değer görme)
Bu durumu arkadaşlarla irdelediğimde kadın-erkek, muhafazakar olsun olmasın ilginç bulduğum yaklaşımlar olduğunu gördüm. Bunları paylaşmak istiyorum.
1-Kızlar dediğim dedik maço erkeklerden hoşlanırmış. (onlara nazik davranmak, fikirlerini sormak onlarda zayıflık algısı yaratırmış)
2-Kadınlar cool erkeklerden hoşlanırmış. ( samimi olunması özgüven eksikliği görülüp güçsüzlük algılanırmış)
3-Kadınlar kötü huyları olan erkekleri tercih edermiş. (Onları düzelteceğim diye kendilerine hedef koyarlarmış)
4-Gözümün dışarıda olmaması yanlışmış, kadınlar kıskanmak istermiş. (başka kadınlarla mücadele etmek isterlermiş)
5-Tecrübesiz erkekler kızlar için sorunmuş. (kimseyle flört tarzı ilişkim olmadı)
6-Bir kızla görüşürken niyetimi açıkça belli edersem beni elde ettiklerini düşünüp kendilerini geri çekerlermiş.( Kaçan kovalanırmış)
7-Yukarıdaki maddeleri sağlamadığım için sıkıcı bir erkek olarak nitelendirilirmişim. (ancak nefsini köreltmiş bir kız benimle yapabilirmiş)
Sema Hanımın yazılarının bir çoğunu okudum. Duygusalım ama zayıf değilim, mantığım hep duygularımın önündedir. Eser miktarda romantiğim ama mantığımla hareket ederim. Korumacı bir yapım vardır, kıskancımdır. Ancak bu korumacılığı sertlik göstererek değil şefkat göstererek yaparım, görüştüğüm kızlarda hep arkalarında bir koruyucu olacağımı hissettirdim. Yerine göre ben de sert davranmak zorunda kalıyorum ama bir insana durup dururken neden sert davranayım ki! Çevremdeki insanlar yaşıtlarıma göre olgun olduğumu, çocuksu, şımarık, hovarda olmadığımı söylerler. Bunları şu sebeple yazıyorum. Maalesef bu şekilde davranmam toplumda eziklik olarak adlandırılıyor.
1-Buluşacağımız yer hakkında fikir sormak, ben nasıl olsa her türlü gelirim sana uyarsa bana da uyar, yeter ki sen eziyet çekme demek=kılıbıklık
2-Tartışma çıkaracak konularda despotluk yapmayıp fikir alışverişi yapmak, tartışmayı o an için uzatmamak adına evet dememek ama sessiz kalmak=eziklik
3-Görüştüğüm kıza şarkı sözünden alıntı alarak jest yapmam=duygusallık/romantiklik=zayıflık
4-Ev işlerine de gerekirse yardım ederim demek=kadınsılık!
5-Sert bir duruşumun olmayışı güler yüzlü olmam=cazibe eksikliği (yılışıklık değil, tebessüm etmek)
6-Tartışmalarda “şu şöyledir” diye despotluk yapmak yerine önce tatlı dille ikna etmeye çalışmak=yumuşaklık
7-Eş adayını ev işi ve çocuk yapma görevlisi olmaktan ziyade hayat arkadaşı olarak görmek=ataerkilliğe karşı çıkmak
Toplumun geldiği noktada değer yargılarının değiştiği kanaatindeyim. Muhafazakar dediğimiz çevrelerde bile yukarıda bahsettiğim durumları yaşıyoruz. Kızların kriterlerinin bir çoğu yuva kurma fikrinden uzak flörtçü bir tarzda geldi bana.
Siz ne dersiniz bu tespitlere katılıyor musunuz?
Kaynak: cocukaile.net