İNTİZÂR
El intizar eşeddü minen-nâr
Hz.Muhammed(s.a.v)
Bekleyiş,sabır ;dikenli bir teli yutmak ve içini parçalayıp geçerken ses çıkarmamaktır. Yâri beklemek,yolunu gözlemek eylemi bizleri hafakanların bastığı,hissiyatımızın dumura uğradığı vakitlerdir çünkü bu vakitler insanların en çaresiz anlarıdır. Fakat bu vakitler insanlar için birer hayata tutunma vesileleridir. Çünkü sonunda yâre vuslatın izleri vardır. Vuslat arzusu insanları hayata bağlar. Yârin ellerine dokunma isteği,kokusunu alma isteği,kavuşma iştiyâkı her dem organizmayı ayakta tutar ,Şeyh Galib’in dediği gibi ‘’ su uyur,düşman uyur,heste-i hicran uyumaz.’’ Hicranın yaraları, vuslatın hayalleri uykuya engel olacaktır. Hicranın ızdırap ve ıstırarı uykuyla yerini vuslat için yakarışlara, mesafeleri kapatan,mesafelerin de sahibi ALLAH’a yakarışlara devredecektir. Artık yâr için yaşama vaktidir.
Fahr-i kainât efendimiz beklemeyi ateşten daha yakıcı olarak değerlendirmişlerdir,onun için dünya bir yolculuk esnasında ağacın gölgesinde dinlenmek kadar kısa bir süre alacaktır fakat bu kısa süre zarfında Allah’a kavuşma arzusu kendisini yakıp,kavuracaktır. Her gün daha da özlemle yaşayacak fakat ümmeti için yâre vuslatı tehir ettirecek ve o dikenli teli sabırla yutacaktır sebebi ise ümmetine olan merhametinin aşkı kadar,vuslata olan arzusundan daha büyük olmasıdır. Sonunda fahr-i âlem vuslata erdi, ya eremeyenler..?
İşte o eremeyenlerden biri olan Mecnun ömür kasesinde son damlayı tüketene kadar intizar içinde olmuş,vuslatın iştiyakı ile yaşamış fakat vuslatın kederiyle ebedi istiratgahına gitmiştir. O bu sevinci dünyada hiç yaşayamamış amma biz Allah’ın yüce merhametine ve adaletine inandığımız için o büyük gönülün hakkını asıl memleketinde verdiğine eminiz. Misafirhanede mecnun ‘Elif’ gibi yalnız kalmış,vuslat arzusunun ateşiyle ‘vav’ gibi iki büklüm yaşamış,şimdilerde ise mâna aleminde aşk-ı mecazinin aşk-ı hakikiye terakki etmesiyle cennet bahçelerinde yaşayan 33’lük bir delikanlıdır.
Sufilere sohbet gerek
Ahilere ahret gerek
Mecnunlara Leyla gerek
Bana seni gerek seni
Yunus Emre’de Hz.Yunus’un balığın karnında özgürlüğe duyduğu iştiyak kadar vuslata iştiyak duymuş ve bu satırları kaleme almıştır. Ah mine’l intizar… Ne yürekler yakmış,ne yiğitler ağlatmış…
Yârin arzusuyla,hicranın yakıcılığıyla yaşayan yiğitlere selam olsun.
[toggle title=”Yazar Hakkında” state=”open” ]Mehmet Reşit Yıldırım / İstanbul,Yıldız Teknik Üniversitesi,Türk Dili ve Edebiyatı [/toggle]