Haset etmek
“Haset, başkasının balını kendi ağzına zehir etmektir” Cenap Şahabettin
Mü’min gıpta eder, münafık haset eder. Fudayl bin İyaz
Haset, bir kimsenin hayırlı bir işi veya evi, malı, mülkü, ilmi olsa, o kimseden bunların gitmesini, onda olmayıp, kendinde olmasını istemektir. Onda olduğu gibi kendisinde de olmasını istemek haset olmaz. Buna gıpta etmek, imrenmek denir. Günah değildir.
Başkasının, kendinden üstün olan her şeyini kıskanana, yani ondaki üstünlüğün, yalnız kendinde olmasını isteyene, kıskanç denir. Bu hâl, en kötü huylardan biridir.
Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
İnsanların gizli şeylerini araştırmayın, kusurlarını görmeyin, düşmanlık ve haset etmeyin, birbirinizi kardeş gibi sevin, çekiştirmeyin. Müslüman Müslümanın kardeşidir, ona zulmetmez, yardım eder. Onu, kendinden aşağı görmez. [Buhari]
Müminin kalbinde imanla haset bir arada bulunmaz.[Beyheki]
Müslüman hayırlı olur. Haset edince hayır kalmaz. [Taberani]
Hasetten kurtulmak zordur. Haset ettiğiniz kimseyi incitmeyiniz![İ. Ahmed]
Hasetten sakınınız! Ateş odunu yakıp yok ettiği gibi, haset de hasenatı yok eder. [Ebu Davud]
Hasetten kurtuluş için Bediüzzaman Hazretleri’nin bir tavsiyesi var: “Hasit adam haset ettiği şeylerin âkıbetini düşünsün. Tâ anlasın ki, rakibinde olan dünyevî hüsün ve kuvvet ve mertebe ve servet; fânidir, muvakkattir.”( Mektûbat)