10 Sünnet 10 İttiba
1
Ukbe b. Âmir r.a.’tan rivayete göre Rasulullah s.a.v ona şöyle buyurdu: “Bu gece indirilen ve benzerleri görülmemiş birkaç ayet var biliyor musun? (Bunlar), ‘Kul eûzü bi-Rabbi’l-felak’ ile ‘Kul eûzü bi-Rabbi’n-nâs’ (surelerinin) ayetleridir.” Hadisi Müslim ve Ebu Davud rivayet etmiştir. Ebu Davud’un lafzı şöyledir:
Ben Rasulullah s.a.v. ile birlikte Cuhfe ve Ebvâ arasında yürümekte iken bir rüzgâr ve aşırı bir karanlık etrafımızı kapladı. Rasulullah s.a.v. ‘Kul eûzü bi-Rabbi’l-felak’ ile ‘Kul eûzü bi-Rabbi’n-nâs’ surelerini okuyarak Allah’a sığınmaya başladı ve bu arada şöyle diyordu: “Ey Ukbe, sen de bu iki sureyi okuyarak Allah’a sığın. Allah’a sığınan hiçbir kimse bunlar gibisiyle ona sığınabilmiş değildir.”
[Müslim, I, 558; Ebu Davud, II, 73]
2
Ebu Hüreyre r.a.’tan rivayet edildiğine göre Rasulullah s.a.v. şöyle buyurmaktadır:
“Bir kimse bir müminin dünya sıkıntılarından bir sıkıntısını giderirse, Allah da o kimsenin kıyamet gününün sıkıntılarından bir sıkıntısını giderir. Bir kimse, darda bulunan bir kimseye kolaylık gösterirse, Allah da o kimsenin dünya ve ahiret darlıklarında kolaylık verir.”
[Müslim, Zikr 38 (2699); Ebu Davud, Edeb 60 (4946)]
3
Ebu Musa el-Eş’arî r.a.’tan rivayet edilmiştir: “Rasulullah s.a.v. bana ‘Sana cennet hazinesi gibi kıymetli bir söz öğreteyim mi?’ buyurdu. Ben de: ‘Evet, Ey Allah’ın Rasulü!’ dedim. Bunun üzerine Rasulullah s.a.v.: ‘Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâh’ (Güç ve kuvvet ancak Allah’a mahsustur) buyurdu.”
[Buharî, Megâzî 38; Deavât 50, Kader 7, Tevhid 9; Müslim, Zikr 47 (2704)]
4
Ebu Ümame r.a.’tan rivayet edildiğine göre Rasulullah s.a.v. şöyle buyurdu: “Kim zikrederek ve tahir olarak (abdestli) yatar, sonra gece uyanırsa, Allah’tan dünyaya ve ahirete dair ne isterse Allah onun istediğini verir.”
[Ebu Davud (5042); İbn Mace (3881)]
5
Ebu Hüreyre r.a.’tan rivayete göre Rasulullah s.a.v. şöyle buyurdu: “Kim Cuma gecesi Hâ Mîm (Duhân) suresini okursa ona mağfiret olunur.”
[Tirmizî, V, 163]
6
Alkame r.a. anlatıyor:
Cuma günü namaza Abdullah b. Mesud’la gittim. Kendisinden önce üç kişinin gelmiş olduğunu görünce: “(Ben) dördün dördüncüsüyüm.” dedi. “Dördün dördüncüsü de Allah’tan uzak sayılmaz. Şüphesiz ben Rasulullah s.a.v.’i şöyle buyururken dinledim: ‘İnsanlar kıyamet gününde Allah’ın huzurunda Cuma namazlarına gidiş mertebelerine göre otururlar. Önce birincisi, sonra ikincisi, sonra üçüncüsü, sonra dördüncüsü…’ O dördüncüleri de uzak sayılmaz.”
[İbn Mace, I, 348; İbn Huzeyme, Sahih, III, 134]
7
Ebu Hüreyre r.a.’tan rivayete göre Rasulullah s.a.v. şöyle buyurdu: “Cuma gecesi Yâsîn suresini okuyan kimsenin günahları bağışlanır.”
[Ebu Nuaym el-Isbahânî, Hilyetü’l-Evliyâ, II, 159]
8
Ebu Said el-Hudrî r.a.’ın rivayetine göre Peygamber s.a.v. Efendimiz şöyle buyurmuştur: “Cuma gününde Kehf suresini okuyan kimsenin iki Cuma arası nur ile aydınlatılır.”
[Neseî, Amelu’l-Yevmi ve’l-Leyle, 528; Hakim, el-Müstedrek, I, 564]
9
Evs b. Evs es-Sekafiy r.a. Rasulullah s.a.v.’i şöyle buyururken işittim dedi: “Kim Cuma günü güzelce yıkanır/ gusül alır, erkenden ve yürüyerek gelir, imama yakın oturup boş/abes şeylerle uğraşmazsa (hutbe vakti konuşmazsa), ona attığı her adımın karşılığı olarak bir senenin ibadeti/ kıyamı ve oruç sevabı verilir.”
[Ebu Davud (345); Tirmizî (496); Nesai (3/97); İbn Mace (1087)]
“İmam hutbe verirken kardeşine sus dersen boş/abes şeyle uğraşmış olursun.”
[Buharî (2/343); Müslim (851)]
“Kim (camideki) çakılları eliyle alırsa/ oynarsa şüphesiz boş/abes şeylerle uğraşmıştır.”
[Müslim (857)]
10
İbn Abbas r.a.’tan rivayet edildiğine göre Rasulullah s.a.v. şöyle buyurdu: “Cuma günü Âl-i İmrân suresini okuyan kimseye güneş batıncaya kadar Allah rahmet, melekler dua ederler.”
[Taberânî, el-Kebir, XI, 48]